Başkent’in yanı başında yetişen Çin hurması: “Hünnap”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ANTALYA (İHA) – Çin hurması olarak bilinen “hünnap” meyvesi Başkent’in yanı başında da yetiştiriliyor. Yararları saymakla bitmeyen hünnap için ilgi büyük.

Hünnap meyvesi Çin hurması olarak da biliniyor. Köken olarak Güney Asya‘ya has bir meyve olan “hünnap” dünya genelinde tanınan hale geliyor. İçinde tek bir çekirdek bulunan küçük ve yuvarlak meyvelerin yararları saymakla bitmiyor. Uzmanlara nazaran fazla tanınmayan hünnap meyvesi kemikleri güçlendiriyor, uykusuzluğa âlâ geliyor, kan sirkülasyonunu düzenliyor, zayıflamaya yardım ediyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve gerilime de yeterli geliyor. Sonbaharın gelmesiyle hasadı yapılan hünnap, ekim ayı sonuna kadar tezgahlarda yerini alıyor. Ankara‘nın Güdül ilçesinde de arkadaşının tavsiyesi üzerine “hünnap” yetiştiriciliğine başlayan Ferhat Çolak, “Hünnapı ben belediye lideri iken bir arkadaşımın bahçesinde görmüştüm. Ondan sonra Antalya‘da ikamet eden bir arkadaşa söyledim o da 5 tane tüplü hünnap fidesi getirdi. Onun ikisini ben diktim, ikisini de onun bahçesine diktim ve birini de öbür bir arkadaşa vermiştik. Ondan sonra da çoğaldı. Şu an çabucak hemen köyün yüzde 30’unda var” sözlerini kullandı.

“Pazar bulmakta hiçbir zorluk yok”

Arkadaşının tavsiyesi üzerine birinci dikimi gerçekleştirdiğini ve şad olduğunu belirten Çolak, “Bizim burada, bundan 60-70 sene evveliyatından yabanisi var. Ondan esinlenerek, bunları getirdik. Bunlar da aşılı çok şahane ve üretimi de pek güzel. Lakin su isteyen bir şey. Çok derece de su istiyor. Suladığın vakit her vakit meyve veriyor. Geç açıyor, soğuktan etkilenmiyor. Biraz dikenini bozması sıkıntı oluyor. Ancak maddi taraftan parası âlâ olduğu için badire çekmiyoruz. Pazar bulmakta hiçbir zorluk yok. Nereye götürürsen götür alıyorlar. Yararlı bir meyve ve herkesin yedikçe yiyesi geliyor. Onun için bir meşakkat yok” diye konuştu.

“İnsanın yedikçe yiyesi geliyor, bırakamıyor”

Ekilen alana nazaran randımanın yüksek olduğuna dikkat çeken Çolak, “Dişe sahip olan herkes yiyebiliyor. Bağırsakları çalıştırma tarafında çok yeterli. Bir de insanı tiryaki yapıyor. İnsanın yedikçe yiyesi geliyor, bırakamıyor. Mesela şekere yararı var diyorlar. Ben de şeker hastasıyım, çok derecede değil lakin yeniden de yararı oluyor. Burası bin 300 metre ve 120 tane ağaç var burada. Ben burayı yapalı 3 sene oldu. Geçen sene 300 kiloydu bu sene 600 kilo meyve alabilirim. Fakat önümüzdeki sene ağaçlar daha da büyüdükçe daha da fazlalaşır” formunda konuştu.

“Tarlası olup da su kenarında sulayabileceği yer olup da bunu yetiştirmeyene ben ‘yazıklar olsun’ derim”

Randıman olarak bayağı tesirli olduğuna dikkat çeken Çolak, “Tarlası olup da su kenarında sulayabileceği yer olup da bunu yetiştirmeyene ben ‘yazıklar olsun’ derim. Zira pek şahane. Artık şöyle bir şey var. Burada 600 kilo var ve kilosu 10 liradan 6 bin lira yapar. Bu bir dönüm olan yer. Bir dönümden 6 bin lira. 3 dönümde 18 bin lira yapacak. Ayda bin 500 lira para kazanmış olacak yani. Suyun haricinde hiçbir şey istemez. Suyun haricinde diğer bir şey istemez yalnızca su. Araştırdık sorduk bunun ana vatanı Manisa’nın Demirci kazası diyorlar. Lakin her yerde var. Çocuklar bunun birçoklarını Yalova’dan getirdiler. İki çeşit, bir de küçük olanları var bunların. Hatta o küçük olanları daha değerliye satıyoruz. Kilosunu 10 lira, 15, 20, 25 liraya satıyoruz. Artık mesela büyük olanları 20 liraya 25 liraya satıyoruz. Boyutlarına ve piyasaya nazaran değişiyor” açıklamasında bulundu. – ANKARA